"Muhakkak koklayın! Kullanmayın belki ama bir şekilde koklayın."
Tür: Eau de Parfum (Kadın)
Tür: Eau de Parfum (Kadın)
Üst Nota: Aldehitler, Brezilya gül ağacı, sardunya, papatya,
kişniş, ada çayı, limon çiçeği.
Orta Nota: Yasemin, ylang-ylang, portakal çiçeği, gül, karanfil,
sümbülteber.
Alt Nota: Vetiver, misk, paçuli, tütsü, sandal ağacı.
Burun: Bernard Chant
Yıl: 1971
Hani yaşlı amcaların ellerine sürdüğü esanslar vardır ya?
Aslında genel olarak o şekilde nitelendirelecek bir parfüm gibi duruyor ama
aslında bu biraz amatörce bir yorum olur. Çünkü kalite olarak üstün bir parfüm
ve daha detaylı incelemeyi hak ediyor. Çok yoğun bir limon ile açılışını
yapıyor ve bunun dışında papatya ve bergamut da kendini hemen sonrasında belli
etmeye başlıyor. Adaçayı ise üst notaları tatlılaştıran bir yapıya sahip. En
çok bu bölümünü sevdim. Akdeniz’in mis gibi adaçaylarının kokusu yok mu hani?
Sıcak suya koyunca yumuşacık yayılır etrafa. İşte o kokuya eklenmiş bergamot ve
limon hissiyatı... Sanki limonlu adaçayı hazırlamışsınız gibi. Yumuşaklığı
sağlayan papatyayı da unutmamak gerek. Çayın içine bir de onu ekleyin. Üst
notadaki diğer kokuları çok iyi alamadım. Ancak üst notaların sert açılıp git gide yumuşadığı bir gerçek.
Koku orta notalara geçtikçe portakal biraz daha ön plana
çıkıyor ve kendini her şekilde belli eden ylang ylang... Çayımızı yudumlamaya
hazırlanırken odaya biraz ylang ylang yağı döküldüğünü hissedin. Pembe bir gül
kokusu da ortaya çıkınca o sert başlayan koku iyice yumuşamaya başlıyor. Ancak
yumuşak olduğu kadar da çarpıcılığını koruyor. Notaları inceledikten sonra
biraz uğraşla karanfili de rahatlıkla hissedebilirsiniz. Şimdi o mistik odada
adaçayımıza karanfil ve gül de attığınızı da hayal edin. Harman iyice karışıyor, iyice sert ve bir o
kadar da yumuşak bir tütsü kokusuna dönüşmeye başlıyor. Artık üst nota etkisini
kaybettiğinden olsa gerek koku yaklaşık 15 dakika sonra yoğun ylang ylang
üzerine sırayla karanfil, gül ve bergamot kokularının eklenmesinden oluşan bir
harmana dönüşüyor. Diğer kokular ise tatlılaşmış ve hafif bir şekilde yapıyı
ayakta tutuyor.
Alt notalara geçerken ne kadar zorlasam da çok sevemediğim
sandal kokusu ortaya çıkıyor ve koku iyice bir tütsü havasına bürünüyor. Zaten
kokular arasında tütsü de var. Odunsu özelliğini daha çok ortaya çıkartıyor. Bu
bölüm de parfümü katlanılamayacak kadar ağırlaştırıyor. Keşke o adaçayı,
papatya, gül yumuşaklığında devam etseydi dedim kendime.
Bir erkek olarak kişisel fikrim, parfümün günümüze göre çok ağır
kaçtığı. Bir kere illa denenecekse kesinlikle esmer tene yakıştırırım ve günlük
kıyafetle birlikte asla tahammül edemem. Parfümün rengi gibi bir elbise ile
ağır bir gecede kullanılabilecek bir kokuymuş gibi daha çok. Ancak parfüm
tutkunu biriyseniz ve benim gibi bazen evde sıkıp da koklamaktan
hoşlanıyorsanız denenmesi gereken ağır, mistik ve tütsümsü bir parfüm, bir
aroma. İlla dışarıda kullanacağım diyorsanız birçok insandan hiç de hoş
tepkiler almayacağınızı bilerek kullanmalısınız. Farkedilirlik doğal olarak çok
iyi, kalıcılık da aynı şekilde. Bir erkek bu kokuyu kullanabilir mi? Belki evet
ama yerine kullanabileceği çok daha çeşitli kokular varken böyle bir
marjinalliğe girmeye lüzum yok diyorum. Bence bir koku meraklısı olarak
denenmesi; ama kullanıcı olarak yaklaşılmaması gereken bir parfüm.
Bir fıs ile kendimi mutlu edebiliyorum. Ben kullanıcıyım ve çok memnunum. Ama kimseye tavsiye etmiyorum.
YanıtlaSilUzun yıllar kullandığım ve en çok övgü aldığım, klasik olacak ama yolda durdurup hangi parfüm olduğunu sordurtan tek parfümüm vazgeçilmezim ve birde aynı yaşta olmamız nedeniyle özel bağım olduğunu düşündüğüm parfümüm.
YanıtlaSil