"Sonlara doğru yağlı bir kokuya dönüşmese ekşimsi tavrı iyidi."
Tür: Eau de Parfum (Kadın)
Tür: Eau de Parfum (Kadın)
Üst Nota: Portakal, böğürtlen, siyah frenküzümü, kızılcık,
çin tarçını, pembe biber.
Orta Nota: Gül, yasemin, şakayık, sümbülteber, zambak, ahududu,
şeftali, inci çiçeği.
Alt Nota: Vanilya, badem, tonka fasülyesi, sedir ağacı.
Burun: Michel Girard
Yıl: 2000
İlk sıktığınızda yoğun kızılcık hissedeceksiniz.
Bunların yanında duyulan tarçın ve pembe biber... Hemen ardından böğürtlen
de gruba eşlik ediyor. Turunçgilleri ise notaları okuduğunuzda duyabilirsiniz çünkü oldukça tatlımsı şekilde kullanmışlar ve ilk başta pek algılanmıyor. Bence pembe
biberle birlikte üst notaları güzel yumuşatmış bu turunçgiller. Açılış
benim hoşuma gitti; bir yanda ekşi kokular, diğer yanda sakin kokular
birbirleriyle değişik bir uyum yakalamış ve bana pembe elbise giyen, beyaz tenli
bir kadın parfümü izlenimi uyandırdı.
Orta notasında gül ile üst notadaki böğürtlen ve kızılcığın
karışımı genel karakteri oluşturuyor. Notalara bakınca ahududu olduğunu düşündüm. İlk başta pek
şeftali kokusu alamadım açıkçası. Bu bölümde ortaya çıkan çiçeklerin harmanı
biber ve meyvelerle bence güzel bir uyum yakalamış. İlk düşüncelerim böyle
olurken, orta notalar şeklini daha çok almaya başladığında şeftali kendini
kokular arasına belirgin şekilde dahil etti. Kokunun üst notaya göre daha çok
yumuşadığını söyleyebilirim ama aradan gelen ekşi meyveler ve hafif tarçın, kokunun fazla pasif kalması engellenmiş. Parfümün bu yapısını London
For Men’deki arada fırlayan şarap kokusuna benzettim. Bence ilerledikçe üst nota
ile orta nota arasında fazlaca tezatlık ortaya çıkmaya başlıyor. Tam beyaz
tenli biri için yapılmış bir parfüm derken, orta notadaki çiçekler çabucak
kayboluyor ve yerine baskın şeftali kokusu giriyor. Bu hiç iyi olmamış. Çünkü
şeftali gibi meyveler bence esmerler için daha ideal seçimlerdir ve parfümü biraz ağırlaştırır. Anlayacağınız gidişatında sorunlar yaşayan bir parfüm.
Alt notada vanilya kendini göstermiş ve bence parfüm genel olarak orta notadaki
kokularla birlikte yoluna devam ediyor. Sedir ve diğer kokular gelmedi bana.
Vanilyanın kokuyu hep yumuşattığı düşünülür ama bence vanilya, taşıyamayan birisinde
çok ağır duran bir kokudur. Adeta bir kapalı kutu gibidir. Neyse ki bu parfümde
ucuzluk hissi veren yoğun bir vanilya kullanımı yok. Daha çok kremsi bir koku
geliyor. Sanırım bu da badem kokusunun etkisinden olmalı. Alt notayı maalesef
biraz el kremi gibi tarif etmek zorundayım. En sonlarda ise sedir kokusunu
yavaş yavaş duyuyorsunuz ve genelde çok sevmediğim bu koku “oh be şu
yumuşaklıktan kurtardı” dedirtti bana ama kesinlikle yetecek kadar değil. Bu
nota çok kötü değil ama bir çekiciliği de yok. Yine hafif, pembe ve beyaz... Touch için yapabileceğim en güzel tanım, Burberry Classic'in biraz ekşitilmiş ve çiçek oranı artırılmış hali olduğunu söylemektir. İkisinde de genel olarak yağlı ve kapalı bir tema var ve bu oldukça boğucu olabiliyor çoğu zaman. Açıkçası Burberry'den de daha fazla bir şey zaten beklemiyorum.
Bence bu parfümü denemek isteyen bir kadın öncelikle beyaz
tenli olmalı, mümkünse esmer olmamalı. Güzel bir açılışla
başlayan ama o güzelliği ilerledikçe bozan bir harmana sahip. Yumuşaklıkla
keskinlik arasındaki dengeyi güzel tutturmuşken fazlaca yumuşamaya başlaması
beni üzdü. Orta notadaki şeftali ve alt notadaki el kremi gibi kokusu parfümün
yapısına tezatlığın yanında biraz sentetiklik de katmış. Üst notanın karakteri
devam etseydi çok güzel diyebilirdim. Kesinlikle çok kötü bir koku diyemem. Aksine
kokularla arası çok iyi olmayıp da 4-5 kokuyu bilen birisi için (erkek ya da
kadın) güzel bir parfüm diye lanse edilecektir ama benim için oldukça bayağı bir parfüm. Eminim ki biraz deneyimli olan herkes böyle düşünecek. Hoşunuza gitme ihtimali yüksek ve bence bir kez denenmeli. Genç yaşta kullanılabilecek bir
parfüm. Ben 23-40 yaş arasını uygun gördüm. Baharda çok güzel
olmasını beklemekle birlikte, diğer mevsimlerde de abes kaçmaz diyorum.
❤️
YanıtlaSil