Hermes - Terre d'Hermès

"Formülünün değiştiğine inandığım, eskisi efsane toprağımsı kokan, yenisi oldukça kaliteli ama fazla turunçgil barındıran yenilikçi parfüm..."

Tür: Eau de Toilette (Erkek)

Üst Nota: Greyfurt, portakal.
Orta Nota: Çakmaktaşı, karabiber, pembebiber, sardunya, silhat.
Alt Nota: Sedir, kabe samanı, asilbent.
Burun: Jean-Claude Ellena
Şişe: Philippe Mouquet
Yıl: 2006

Terre d'Hermes! Ne zamandır bir inceleme yazmak istediğim parfüm... Aslında EDP versiyonu için ayrıntılı bir inceleme yazmış ve hatta EDT ile aralarındaki farklara değinmiştim ama EDT versiyonunu çok fazla ve ayrıntılı koklamamıştım. Yeni bir şişesini aldım yakın zamanda ve gerçekten büyük bir şaşkınlık içerisindeyim. Çünkü benim daha önce koklamış olduğu Terre bu Terre değildi. Yanıldığımı düşünebilirsiniz ama ilk kokladığım Terre'nin bende uyandırdığı hissiyat ve kokunun niteliği o kadar hafızamda yer etmiş durumda ki bu Terre ile aynı olmadığına gerçekten emin gibiyim. Değişik bir inceleme girişi oldu, farkındayım ama bunları söylemeden duramam. Acaba formülü değişmiş olabilir mi diye internet aleminde detaylı bir araştırma yaptım ve kesin bir kanıt bulunmasa da gerek ülkemizde gerekse de yabancı sitelerde birçok insan kokunun değiştiğini bildirmiş. Benim de kanaat getirdiğim konu şu oldu ki; ya koku bir formülasyon geçirdi ya da Hermes her şişede aynı standartı tutturamıyor. Neyse bu can sıkıcı konuyu daha fazla uzatmak istemiyorum ama inceleme boyunca aklımda kaldığı kadarıyla bu farkları da bildireceğim.

Bildiğiniz ve araştırdığınız gibi Terre oldukça popüler olan ve parfüm piyasasını değiştirdiği iddia edilen bir parfüm. Ben ilk kez bir mağazada denediğimde aklım başımdan gitmişti. Bu kadar farklı ve belki de yenilikçi bir eser daha önce koklamamıştım. Toprağın içine greyfurt tozları atılmış gibi yoğun bir kokuydu ve "Ben Terre d'Hermes'im, diğerlerine benzemem." diyordu resmen. Hatta bu parfümün EDP versiyonu ile ilgili incelememi muhakkak okumanızı öneriyorum. Orada EDP ile EDT arasında güzel bir farka değinmiştim. Birisi nemli bir toprağın içindeki çürümüş greyfurt kokusuna benzerken, EDT olanı kuru toprak içerisindeki çürümüş greyfurt kokusuna benziyor demiştim. Bu görüşüm ilk kokladığım EDT için halen geçerliyken malesef elime geçen yeni şişe için bunu söyleyemeyeceğim. Açık bir şekilde artık EDP ve EDT için ayrı parfümler demiyorum. Sadece EDP versiyonu biraz daha acımsı ama sakin bir yapıdayken, elimde bulunan EDT versiyonu daha tatlı bir versiyon. Tabiki de eskiden böyle olmadığına inanarak söylüyorum bunu.

Edebiyat aleminden çaldığım ama parfüm piyasasına uyarladığım bir tartışma konum vardır her zaman: Sanat sanat için midir, toplum için mi? Terre gerçekten sanatı sanat için gören bir parfümdü. Ne yazık ki EDP versiyonu çıktığında bize ticari kaygılar taşıdığını gösterdi ve belki de bu yüzden daha topluma yönelik bir formül değişikliği yaşadı. İçimdeki bu yarayı bir türlü atamadığım için incelemem de belki saçma sapan bir yönde gidiyor ama artık bu ikilemden kurtulup kokuya geçiyorum. Söz! İlk sıktığınızda daha önce hiç karşılaşmadığınız bir acı turunçgil açılışı sizi karşılıyor. Bu acı öyle tahmin ettiğiniz gibi bir acı değil. Greyfurt acısı gibi. Yani aslında içerisinde şeker de barındıran bir acı. Yine aynı formatta kullanılmış portakal kokusunu da çok net bir şekilde alabiliyorsunuz. Esanslarda benim alabildiğim hiçbir yapaylık yok ve oldukça doğal kokuyorlar. Kalite olarak gayet üst seviyede. Aslında baktığınızda gayet sıradan bir üst notası var gibi gözüküyor ama esansların niteliği ve kullanımı zaten Terre'yi özel kılan kısmı. Turunçgil deyince hafif bir yaz kokusu sakın beklemeyin. Dediğim gibi daha önce hiç karşılaşmadığınız bir turunçgil kokusu bu. Denemeden anlamanız çok zor.

Terre'nin bir diğer özelliği ise üst notanın oldukça baskın bir nota olmasıdır. Yani şu şekilde ki parfümlerin karakterleri vardır. Bazı parfümler çok kötü nota geçişlerine sahip ve dümdüz ilerler. Bazıları ise çok kaliteli geçişlerle üst, orta ve alt ayrımını yaparlar. Terre ise hiçbir kritere bence uymuyor. Yani baskın bir üst, üst-orta, üst-orta-alt diye sınıflandırabileceğim 3 aşamada sonlanıyor. Anladığınız üzere Terre esans kaybetmiyor, esans ekliyor kendine sürekli. Üst ve orta notada en çok tartışması geçen nota hepinizin bildiği gibi çakmaktaşı. Hatta Terre'yi toprak kokutan esansın bu olduğu düşünüldü hep. Tabiki de daha önce hiç çakmaktaşı kullanmadım ama Terre'yi kokladığınızda bu esansın varlığını gerçekten hissediyorsunuz. Bana göre eski versiyonunda bu çok daha fazlaydı ve buram buram toprağımsı koku alıyordunuz ama malesef yeni olanda turunçgil daha ön planda. Daha neşeli bir tavrı var ve koku ilerledikçe daha tatlımsı bir havaya bürünüyor. Sonlarında da zaten biraz odunsu karaktere bürünüp yine turunçgil baskınlığıyla veda ediyor.

Terre için söylenebilecek aslında en mantıklı yorum deneyin, görün demektir. Çünkü hakkaten incelemelerle anlatılabilecek bir yapısı yok. Bariz alabildiğiniz turunçgil kokuları var ama bunlar da oldukça farklılar. Çok az kişinin sevebileceği bir yapısı var ve kalite olarak oldukça iyi. Gelmiş geçmiş en iyi erkek parfümü falan değil. Abartılara o kadar aldırış etmeyin. Emin olun çok daha iyileri de var kalite olarak. Zevk olarak tabiki de tartışılmayacak bir konu. Terre'nin bir diğer özelliği ise burnunuzun bu kokuya inanılmaz duyarsızlaşmasıdır. Neden kaynaklı olduğunu bilmiyorum ama bazı parfümlerin kokusunu gün boyu alabilirken bazılarına bir süre sonra alışırsınız. Terre ikinci grupta yer alıyor. Kalıcılık olarak bence eskisi kadar başarılı değil ama farkedilirliği belirli bir süre boyunca iyi gidiyor. Ağır ve erkeksi yapısından dolayı her kıyafete ve her ortama gitmesi mümkün değil. Almadan önce mutlaka ama mutlaka denemeniz gereken bir koku. Kesinlikle genç işi değil ve olgun bir karakter ve duruş gerektiriyor. Daha da önemlisi deneyimli bir burun gerektiyor. En önemli yanı ise gerçekten farklı ve yenilikçi bir parfüm olmasıdır. Kalite olarak oldukça başarılı buldum ve harmanı denge bakımından çok iyi bir düzeyde.

Son olarak mutlaka EDP versiyonu ile ilgili daha önce yapmış olduğum incelemeyi de okumanızı öneririm. Eğer artık tüm EDT'ler bendeki gibiyse EDT versiyonu daha tatlı bir yapıya bürünürken, EDP versiyonu sonlarında dahi o Terre acılığını taşıyor diyebilirim. Kutusundan kokladığınızda bile bu ayrımı yapabiliyorsunuz. Bendeki EDT, EDP'den daha tatlı. Bu da aslında iki parfümün karakter olarak aynı ama tarz olarak farklı olduğunu gösteriyor. Eğer ki Hermes her şişede standardı tutturamıyorsa şansınıza küsün ve elinizde ne varsa kullanın. Çünkü buna dair dedikodular çok fazla ve gerçekten bazı şişelerde o topraksı dediğim koku daha ön planda da olabilir. Şahsen ben o çakmaktaşının daha yoğun olduğu şişeleri daha başarılı ve daha sanatsal buldum ama insanların beğenisini devreye katarsam benim elimdeki daha tatlı olan daha iyi bir seçenek olacaktır. Eğer sizin Terre'niz o topraksı kokuya sahipse EDP versiyonu size daha tatlı gelecektir. Eğer ki topraksılığı az bir Terre'ye sahipseniz bu sefer EDP versiyonu daha acı gelecektir. Daha tatlı olan EDT ile, ya da formülü değişmiş olan son EDT hali ile, EDP arasındaki en önemli fark EDP formatının biraz daha fazla yeşilimsi notalar içermesidir. Bu şekilde de daha acı bir koku ortaya çıkıyor. EDT olanı bence daha tercih edilebilir bir halde ama bu bir tarz meselesi olduğu için size kalmış. Eğer deneyimli değilseniz parfüm konularında EDP ile EDT arasındaki farkı ayırt edemezsiniz. Sadece EDP versiyonu için biraz daha ağır olduğuna dair eleştiriler alabilirsiniz. Her ne kadar yaygın görüş aksi yönde olsa da ben her türlü EDT diyenlerden yanayım. Tabiki uzun süre üzerimde kalsın diyorsanız EDP dah makul olacaktır. Parfümü yorumlamaktan çok farklara değindim ama dilerim yardımcı olabilmişimdir. :-)

Kalite: 5/5 (çok yüksek)   Kişisel Beğenim: 4/5 (iyi)